8 Haziran 2015 Pazartesi

Kentsel Dönüşüm - Hamam Böcekleri ve Mustafa Sarıgül Tehlikesi

Sabah erkenden giyinip, çıktım. Gregor'un oturduğu sokağa girdim. Sokağa epey ağır bir koku hakimdi. Gregorların evininin önündeki hareketlilik dikkatimi çekti. Birkaç yüz tane hamamböceği evin önüne toplanmış, grev yapıyorlardı. Ellerindeki pankartlarda "Dönüşüm muhteşem olacak!" "Radyasyon bize koymaz!" gibi yazılar dikkatimi çekti. Önemsemedim, zile bastım. Megafondan Gregor'un annesinin sesi geldi: "NE VAR AMINA KODUMUN ÇOCUĞU NE GELDİN YİNE?"

Gregor aşağıya indi "Çabuk gidelim buradan, çok uzaklara..." dedi.


"Nereye gidicez?"


"Okula."


Okula vardık. Okul yılın en kalabalık günlerini yaşıyordu. Adeta bir karnavalın içine düşmüştük. Final haftasında iki karşıt görüşlü grup arasında çıkan olaylar yüzünden ortalık büyük karışıktı. Her tarafta kara fatma polis araçları, özel tim sinekler, ambulansın yanında bekleyen kelebek sağlık görevlileri hazır bekliyorlardı. 


Bir anda bir patlama sesi geldi: "BUM!" 


Sonra bir tane daha: "BUM!" 


Karnavalın ortasında patlayan bombanın etkisi de büyük oldu. Bu büyük kaosu en iyi izleyebilen kuşlardı. Kafamı kaldırınca onları gördüm, kuşlar benim arkadaşlarımdır. Bir tanesi yanıma geldi "Gidin burdan, hemen!" dedi. Kulağımdaki uğultu gidince yerde ters dönmüş ve baygın vaziyette yatan Gregor'u kaldırdım, kendine gelsin diye iki tokat attım. "Noluyo?" diye sordu, "Ebenin amı oluyo, koş" dedim. Birlikte koşmaya başladık. Önümüzde koşanlar da nereye gideceklerini bilmiyorlardı, sadece koşuyorlardı aynı bizim gibi. Peşimize kahverengi pardesülü birinin takıldığını farkettim ama Gregor'a bir şey çaktırmadım. Hızını kesmek istemiyordum. 


Birlikte bir çıkmaz sokağa girdik. Pardesülü de peşimizden geldi. Oldukça iriydi. Köşeye sıkışmıştık. Gregor da artık tehlikenin farkındaydı. Adam iyice yanımıza yaklaştı. Yavaşça üzerimize doğru geldi, küçücük kalmıştık. Şapkasını çıkardı "MERHABA SEVGİLİ GENÇLER!" dedi. Mustafa Sarıgül'le karşı karşıya kalmıştık...

Birinci bölüm sonu...


Hiç yorum yok: